2010 yılı sonunda marka ve patent başvurularında 85.000’ den fazla başvurunun yapıldığı Türkiye’ nin bu konuda Avrupa 2.’ si olduğunu belirten Türk Patent Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Habip Asan Beyefendi bu istatistiğin ülkemiz açısından son derece kayda değer bir veri olduğunun üzerinden durdu.
Türk Patent Enstitüsü ile Alman Uluslararası Hukuk İşbirliği Vakfı ile beraber yürütülmekte olan "Sınai Mülkiyet Hakkının Yürütmesi ve Uygulanmasının Güçlendirilerek Türkiye’nin Desteklenmesi" isimli konferansı TPE salonlarında başladı. Söz konusu panelin ilk konusu "Uluslararası arenada Patent Koruması" olup panel AB finans eşleştirme projesi kapsamında düzenlenmektedir.
Açılış konuşmasını yapan TPE başkanı öncelikle Japonya’ da büyük hasar ve kayıp verilen deprem ve tsunami için duyduğu endişe ve üzüntüyü belirterek tüm Japon halkına geçmiş olsun dileklerinde bulunmuştur.
Bugüne kadar 50’ den fazla etkinliği AB projeleri adına gerçekleştirdiklerinden bahseden Prof. Dr. Asan, yapılan bu panellerin ve etkinliklerin sınai mülkiyet davalarında yaşanan sorunlar, bilgisayarlı ve teknolojili icatların patent hakkı elde edilebilirliği, işçilerin icatları, taklit edilen ürünlerin sektöre zararları, marka konusunda iltibas edilen sınai mülkiyet sektöründe yaşanmış güncel tartışmaların yer aldığını ve konuşulduğunu belirtti.
Panelin büyük bir zaman diliminde TPE uzman ve uzman yardımcıları tarafından hazırlanmış olan patent ve marka endüstriyel tasarımlarının hazırlanmasında kullanılacak olan kılavuzlar olduğunu ifade eden Sayın Asan, patent ve tasarım konusunda kılavuzların tamamlandığını kaydetti. Ayrıca 2008 yılında TPE’ne açılan dava sayısı 1000 iken bu sayı 2010 yılında 650’ye düşürerek iki yılda %35 azalmıştır. Ve bu davaların TPE lehine sonuçlanma oranının % 50 olduğuna değinen TPE başkanı, bilim ve teknoloji ile birlikte kurumsal açıdan da ilerlemelerinden hız kesmediklerini belirtti.
Asan sözlerinde bahsederken Türkiye’ nin Avrupa’ ya ihraç edilen ürünlerinin taklit ürünler olma olasılığında %50 azalma olduğunu kaydederek daha orijinal ürünlerin ihracatında artışlar olduğunu söyledi.
Asan, Türkiye'den Avrupa'ya ihraç edilen taklit ürünlerde ise yüzde 50 azalma görüldüğünü belirtti.
Tüm bu istatiksel ve veriler hakkında genel ir değerlendirme yapılarak Türkiye’nin sınai mülkiyetin korunması ve uygulanabilmesi meselesinde oldukça hızlı bir ilerleme kaydederek gelecek için umut verdiği konuşuldu. Ayrıca sınai mülkiyet başvuruları her sene bir önceki yıla göre büyük artış göstererek ilerlemesi Türkiye adına son derece sevindirici bir gelişmedir.
2008 yılında Cumhuriyet tarihinin en yüksek sayısı olan 10 binden fazla başvuru patent ve faydalı modeller hakkında yapılmış olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Asan, yerli patent başvurularının önceki yıllara göre sürekli artış gösterdiğini ve bu artışın 2010 yılında ortalama % 26 olduğunu belirtti.
TPE Başkanı Habip Asan, 2014 yılı itibariyle ilk 2 ayda yerli patent başvuru sayısında % 50’ den fazla artış olduğunu belirterek bu sayı içerisinde Türkiye orijinine sahip uluslararası patent başvuruları olduğunu da sözlerine ekledi.
Dünya Fikri Mülkiyet Departmanının verdiği rakamlarda Türkiye’ de yapılmış olan Uluslararası patent başvuruları sayılarında önceki yıllara göre sürekli artış gözlemlendiği ve bu sayının 477 olduğu belirtildi. Ayrıca Sayın Asan bu ifadesinden sonra şunları ekledi;
"Bu değerlere bakıldığından bir iki yıl sonra uluslararası patent başvuru sayıları 1000’i aşacaktır. Uluslararası patent başvurularında 1000 sayısı çok anlamlı olup, yerli patent başvuru sayıları tahminlerimize göre her yıl 10 bin dolaylarında olacaktır."
2010 yılı verilerine göre marka başvuru sayısında Avrupa’ da en yüksek başvuru ile birinci sıraya oturan Türkiye’ de bu sayı 85 binden fazla olarak göze çarpmaktadır.
Markaların Uluslararası tesciline bakan Madrid sisteminde Türkiye en önemli ülke olarak ön plana çıkmıştır. Madrid siteminde yer alan bilgilere göre Türkiye’ ye marka başvuru yapılması sıralamasında Dünya 9. su olarak ve Türkiye’ den Madrid’e’ e yapılan başvuru sıralamasında da Dünya 12. si olarak 2010 yılı istatistiklerinde büyük farkındalık yaratmıştır.
Ayrıca endüstriyel tasarımlarda 30 bini aşan başvuru sayısı 2010 yılında Türkiye’yi Avrupa 3.sü yapmıştır.
DİĞER MİSAFİRLERİN KONUŞMALARI
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Müsteşarı Hüsnü Tekin Beyefendi konuşmasında eşleştirme projelerinin Türkiye’ yi sanayi ve ekonomi alanında geliştirecek kilit roller oynayan, sınai mülkiyet haklarını konusunda yapılmış büyük bir hamle ve gereken adım olduğunu gördüğünü belirtmiştir.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sınai mülkiyet hakları sistemine ilişkin, Türkiye’de rekabetçi piyasanın güçlendirilmesinde ne kadar büyük bir adım ve gereksinim olduğunu tespit ettiklerini söyleyerek, bu açıdan sınai mülkiyet hakkı konusunda kalkınma stratejilerinin en önemli kıstas olduğunu söyleyerek, sözlerini şu ifadelerle bitirmiştir. "Bilim Sanayi ev Teknoloji Bakanlığı olarak, süregelen kesintisiz bir sınai ve ekonomik kalkınma için ar – ge ve sınai mülkiyet hakkının tartışmasız gerekli olduğunu görüyoruz."
İtalya Büyükelçiliği 1. Müsteşarı Patrizia Falcinelli "markalar ve ürün taklitleri uluslararası bir değer olup bu değerleri ekonomi, kamu ve devlet güvenliği, sağlık ve eğitim ile rekabet piyasasında son derece olumsuz etkiler edebilmektedir." dedi.
Ayrıca ifadelerinde Taklit edilen ürünler onlarca yasadışı eylem ve faaliyetin finansörü haline gelerek insanlık için bir tehlike oluşturmaktadır. Bu yüzden taklit ürünlere son derece dikkat edilmelidir.
Almanya Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarı Hans - Jörg Brunner TPE ile beraber hareket ettikleri için oldukça mutlu olduklarını söyledi. Almanya Avrupa’da sürekli birincilik elde etmesi ve Dünya’ da her zaman ilk 3’ te olması sebebiyle önemli bir yere sahiptir. Hans Jörg Brunner, Türkiye’ d eyerli menşeinden sonra Almanya Orjinli ürünlerin patentleri ikinci sırada olduğunu söyleyerek Türkiye’ nin varlığından her zaman keyif aldıklarını ve Almanya’ nın Türkiye’de Yüzlerce şirketle yatırım yaptıklarını ve bunu yapmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Japonya Türkiye Büyükelçisi Kiyoshi Araki konferansa çağrılmaktan ve eşlik etmekten aldığı büyük onuru ve mutluluğu konferanstakilerle paylaştı. Ayrıca Japonya’ da meydana gelen deprem ve tsunami için iyi dileklerde bulunan tüm konuşmacı ve davetlilere ayrı ayrı teşekkür etti. Kiyoshi Araki “Küresel krizden alnının akı ile çıkan Türkiye, GSYİH değerlerinde önemli bir noktaya geldi ve sahip olduğu genç nüfusu ile gelecek yüzyıla damga vuracaklardır.” dedi. Panelin yatırım yapmak isteyen yabancı girişimciler ve yatırımcılar için bir ışık verdiğini ve faydalı olduğunu söyleyen Araki “Japonya'da firmalarda Türkiye'de olmak istiyor.” dedi.
Kaynak:
www.aksam.com.tr
